okuyorsunuz...
Reel Sektor, Riskin Olculmesi

Duyarlılık ve Senaryo Analizi ile Riskin Hesaplanması


Maruz kalınan risk farklı şekillerde hesaplanabilmektedir. En çok karşılaşılan ve modellemesi oldukça kolay olan modeller aşağıdaki gibidir;

  • Duyarlılık Analizi
  • Senaryo Analizi

Duyarlılık analizi, risk faktörlerine belirli bir şok uygulanması sonucunda pozisyonda meydana gelen değişimi hesaplamaktadır. ABD doları üzerinden geliri olan ve fonksiyonel para birimi TL olan bir şirket için risk, ABD dolarının TL ye karşı değer kaybetmesidir. 1 ay sonraki alacağına konu olan riski duyarlılık analizi ile hesaplamak isteyen şirket, USD/TL paritesinde meydana gelebilecek %10 değişim sonucunda TL gelirinin ne kadar azalacağını hesaplayacaktır. Burada %10 tamamen raslantısal seçilmiştir. Söz konusu şokların derecesi, direk şok uygulayan kişinin piyasa görüşüne ve insiyatifine bağlıdır. Ancak her ne kadar uygulanacak şok, herhangi bir istatistiksel modele bağlı olmasa da, anlamlı, mantıklı ve piyasa dinamiklerini yansıtacak şekilde makul olmalıdır. Söz konusu şok derecesini belirlemek maalesef kolay değildir ama bakış açısı vermesi bakımından duyarlılık analizi yinede dikkate alınması gereken bir modelleme çeşididir.

Senaryo analizi, yukarıda da belirtildiği gibi uygulanacak şokların belirlenmesinde karşılaşılan sıkıntıyı bir az olsun azaltmaktadır. Senaryo analizi, geçmişte gerçekleşmiş bir takım senaryolara göre risk faktörlerinde meydana gelen değer değişimlerinin şirketin portföyündeki pozisyonlara yansıtılması ile gerçekleştirilmektedir. Örneğin geçmişteki finansal krizler sırasında risk faktörlerinin belirli bir süre için maruz kaldığı değer değişimleri ile risk faktörlerine uygulanacak şoklar belirlenebilir ve söz konusu belirlenen şokların mevcut eldeki pozisyonlara yansıtılması ile risk hesaplaması gerçekleştirilebilir.

Model Eksiklikleri

  • Gerçekleşme Olasılığı: Senaryo analizi ve duyarlılık analizi gibi statik modeller herhangi bir istatistiksel temelden bağımsız olarak çalışan modellerdir. Başka bir değişle, örneğin duyarlılık analizinde kullanılan şokların yüzde kaç olasılıkla gerçekleşeceği konusunda duyarlılık analizi bize herhangi bir şey söylememektedir. Aynı şekilde senaryo analizinde meydana gelebilecek senaryoların ve senaryolar sonucunda risk faktörlerinin alacağı değerlerin hangi ihtimal dahilinde gerçekleşeceği modele dahil edilmemiştir.
  • Faktörler Arasındaki Korelasyon: Bu modellerdeki bir diğer eksiklik de, birden fazla risk faktörüne maruz kalındığında risk faktörleri arasındaki ilişkiye bakılmaksızın hesaplamaların gerçekleştirilmesidir. Başka bir değişle bu tür modellerde her bir risk faktörünün birbirinden bağımsız olduğu varsayımı esastır. Kaldı ki, bir çok risk faktörü birbirleri ile negatif veya pozitif korelasyona sahiptir ve pozisyonun yönüne (uzun veya kısa oluşu) bağlı olarak söz konusu korelasyonlar risk hesaplamalarını oldukça önemli derecede etkilemektedir.

Hem korelasyonun hem de olasılıkların dahil edildiği modeller VaR ve CFaR modelleridir. Bu tür modeller geçmiş piyasa hareketlerini ve piyasadaki risk faktörlerinin birbirleri ile olan etkileşimlerini matematiksel temel çerçevesinde değerlendirip belirli bir olasılık dahilinde pozisyonda veya nakit akışlarında gerçekleşebilecek maksimum kaybı hesaplamaktadır. VaR ve benzeri modeller, yukarıda bahsedilen modellere göre daha kapsamlı ve matematiksel temele sahip modellerdir.

Ancak unutulmamalıdır ki model ne kadar karmaşık olur ise model riski o kadar yükselmektedir. Dolayısıyla kullanılacak modelin iyi anlaşılması ve gerektiğinde nerelere müdahale edilmesi gerektiğinin bilinmesi önem arz etmektedir. Piyasa dinamiklerini yansıtmayan model sonucunda risk olması gerekenden az veya fazla hesaplanabilir ve şirketi birinci tip hata veya ikinci tip hataya maruz bırakabilir.

Birinci tip hata, şirketlerin belirli bir risk iştahı çerçevesinde düşündüğünden daha fazla risk almasına neden olmaktadır. Bu tip bir hata, alınan aksiyonun şirketin risk iştahı ile uyumlu olmasını engellemekte ve riskin gerçekleşmesi durumunda beklenmeyen kayıplara neden olmaktadır. İkinci tip hata ise, şirketleri gereğinden fazla riskten korunma aksiyonu almaya zorlar. Bu durumda risk yönetimi doğası gereği potansiyel kazanımlardan daha fazla feragat edildiği için maliyet artmaktadır.

About Gunes Sari

Güneş Sarı, 2007 yılından itibaren Finansal kuruluşlarda Basel II, kredi riski, ve piyasa riski; finansal olmayan kuruluşlarda döviz kuru riski, faiz riski, emtia ve likidite riski konularını içeren çeşitli danışmanlık projelerinde görev almaktadır. Lisans diplomasını Yıldız Teknik Üniversitesi Iktisat Falkütesinde ekonomi alanında alan Güneş, yüksek lisans ögrenimini İsveç Goteborg Üniversitesinde Finans ve Endüstri Ekonomisi alanında tamamlamıştır. Güneş, PwC Amsterdam ofisinde finansal risk yonetimi alaninda çalışma hayatini surdurmektedir. Finansal risk yönetimi üzerine uzmanlığı bulunan Güneş, GARP (Global Association of Risk Professionals) tarafından verilen FRM (Financial Risk Management) sertifikasına sahiptir.

Tartışma

Henüz yorum yapılmamış.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

Tum Yazilarim

%d blogcu bunu beğendi: