Döviz kuru riski, döviz kurlarında meydana gelen dalgalanmaların, şirketlerin finansal tablolarını ve nakit akışlarını olumsuz etkilemesi olarak değerlendirilebilir. Genel olarak döviz kuru riski; işlem riski (transactional risk), ekonomik risk (economic risk) ve çevrim riski (translational risk) olarak üç başlık altında ele alınmaktadır.
İşlem riski, yabancı para cinsinden alacak veya borç gibi işlemlerin tahakkuk ettiği tarihteki döviz kuru ile işlemlerin nakit olarak gerçekleştirildiği tarihteki döviz kuru arasındaki farklılıktan dolayı şirketin finansal performansının olumsuz olarak etkilenmesi olarak tanımlanabilir. Bu tür işlemlerden kaynaklanan kur farkı kar zararı şirketin Kar/Zarar tablolarına yansıtılmaktadır. İşlemlerin tahakkuk ettiği tarih ile nakit olarak gerçekleştiği tarihin farklı olması söz konusu riskin doğmasına neden olmaktadır. Aradaki zaman farkı ne kadar çok ise söz konusu risk de o kadar çok olmaktadır. Dolayısıyla şirketin alacak ve borç devir hızı işlem riskinin bir fonksiyonu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Şirketler genellikle aşağıdaki yaklaşımlar ile söz konusu işlem riskini en aza indirmek istemektedirler:
- Gelir ve maliyetlerin mümkün olduğu sürece aynı para biriminden olmasını hedefleyen doğal riskten korunma yaklaşımı
- Farklı para birimlerinden borçlanarak ilgili riski en aza indiren borçlanma yaklaşımı
- Forward, future ve opsiyon gibi finansal türev ürünler ile finansal piyasalarda pozisyon alarak, faaliyetlerden dolayı kaybedilen/(kazanılan) paranın finansal piyasalardaki pozisyonlardan elde edilen kazanç/(kayıp) ile telafi edilmesini hedefleyen finansal riskten korunma yaklaşımı
Ekonomik risk ise döviz kuru hareketlerinin uzun vadede şirketin nakit akışlarını olumsuz etkilemesi olarak değerlendirilebilir. Şirketlerin sadece işlem riskini (transactional risk) hegde etmeleri, şirketleri Kar/Zarar tablosunda meydana gelebilecek kısa vadeli oynaklıktan korumaktadır. Özellikle alacak ve borç devir hızı düşük olan şirketler sadece bilançolarındaki alacak ve borç büyüklüklerini dikkate alarak riskten korunma yaklaşımı benimser ise, bilançoda bulunmayan ancak gerçekleşme ihtimali yüksek olan diğer nakit hareketlerini uzun vadeli trendlere karşı koruyamamaktadırlar. Dolayısıyla bu şirketler söz konusu nakit akışlarını uzun vadeli döviz kuru riskine maruz bırakmaktadırlar.
Son olarak çevrim riski, bilançodaki farklı para birimine ait aktif ve pasiflerin konsolidasyon sırasında ana şirketin raporlama para birimine çevrilmesi sırasında oluşan risktir. Dolayısıyla nakit akışı yaratmayan kayıp ve kazancı ifade etmektedir.
Çevrim riski iki şekilde oluşabilir. Ana şirketin farklı ülke(ler)de kendi finansal tabloları olan yerleşik yatırımların ana şirketin finansal tabloları ile konsolidasyonu sırasında aktif ve pasiflerin raporlama para birimine dönüştürülmesi sırasında oluşmaktadır. Yurt dışı yatırımın ana şirket ile olan ilişkisi ve fonksiyonel para birimi, farklı metotların kullanılmasına ve sonuçların finansal tablolara farklı şekilde yansıtılmasına neden olmaktadır.
Aynı zamanda şirketin farklı para biriminden borç ve alacaklarının raporlama para birimine dönüştürülmesi sırasında da kur farkı/zararı oluşabilmektedir. Bu farklar kar/zarar tablosuna ilgili dönemde yansıtılmaktadır.
Tartışma
Trackbacks/Pingbacks
Geri bildirim: Doviz Kuru Cevrim Riski Yonetimi « finansal risk yönetimi - Şubat 28, 2012
Geri bildirim: CFaR Modeli ile Riskin Hesaplanmasi « finansal risk yönetimi - Mayıs 1, 2012